18 Kasım 2010 Perşembe

New York'ta Beş Minare.. cııkksss!! ıı ıhhh!


ya olmamış bu film taam mı.. 11 milyon dolar harcadığına değdi mi Mahsun? Tamam ben bile ikna oldum Hacı iyi biri. valla, inandım. Yeter ki siz artık bu cümleyi kurmayın. Senin gönlün olsun Mahsun.


Benim için gerilim filminden bi farkı yoktu filmin. hele o Deccal lakaplı sakalllı herif bu gece uykuma girmezse şanslıyım. Filmden sonra tek düşündüğüm "Mahsun birinin maşası mı oldu, hayırdır abi bu konu da şimdi nerden çıktı?" oldu. başta action yapayım demişler, az daha kendimi salondan dışarı atıyodum. önlerde oturuyodum, sesten kulaklarımı tıkadım. sonda mıç mıç mıç, "i love you", "seni seviyorum", hala "O iyi biri" replikleri.. off ki ne offf!


Ayrıca abi 11 milyon filme harcamayı biliyosunuz, o Mustafa Sandal'ın, Mahsun'un cildinin hali nedir öyle? bu adamlar ciltlerine hiç bakım yaptırmazlar mı? Haluk Bilginer'in öyle miydi pırıl pırıl, yemin ederim ki dudaklarına bile nemlendirici kullanıyodur o adam. Haluk Bilginer'in tiyatrocu olduğu nasıl da belliydi; göğüs kafesi kocaman olmuş diyaframı düzgün kullanmaktan. ama Haluk amca ingilizceyi bi amerikalı gibi konuşurken, Bitlis şivesi ile Türkçe konuşmayı nasıl başardı bunu aklım almadı? du lan ben bunu yatakta ayrıntılı düşüneyim.


filmde içimi açan tek şey neydi biliyo musun? Hacı'nın kızı ile damadı. bahar gibiydiler. tazecik.


sinemadan çıktım, DVD'ciye gittim. izlemek isteyip de Nahcivan'da bulamadığım Türk filmlerini satın aldım. en başta ne olabilir? Baaallll.. :) Üçlemeyi tamamlayayım. bak adamlara, ufacık bütçeyle, hayatın boyunca hafızandan silinmeyecek filmler yapıyolar.


Mahsun keşke filmin sonunda "hepimiz kardeşiiiiz bu öfkeee ne diyeee.. yaşamak dururken bu kavga ne diyeeee..." diye bi şarkı patlatsaydı. bari. yani. ıı ıhh olmamış bu film abi.




Hiç yorum yok: