29 Kasım 2010 Pazartesi

Arada Maruzatımı Yine Anlatırım

Acayip acitasyon yapasım var. olmadık şeyler yazasım. içimi açasım, ona buna sataşasım. kodum mu oturtasım. Ama yapmıcam. 

banyonun tadilatı büyük ölçüde bitti gibi. iki adet kapı taktıracaktık, mutfağa açılan o duvara sadece kapı takmakla yetindik. burda tadilat, dekorasyon şleri fena pahalı ve bizim ev sahibinin de sağolsun elini cebine atası hiç gelmiyo. türkiye'de eve yapılan her türlü tadilatı anlaşmalı olarak her ay belli miktarda kiradan kesersin, bu hakkın var fakat bu amca "şu an durumum yok" diye olayın içinden bi sıyrıldı ki tepemin tası fena atıyo. 

bahçedeki banyoyu bi sahanlıkla biz mutfağa bağladık senin analayacağın. başka türlü bu eve banyo, wc kondurman mümkün değil. yer yok. olan banyoyu yeniden mi inşa edelim hem? wc olayı için de banyo taa sokağa kadar delindi, kanalizasyon borusu falan çekildi. sifon için falan borular döşendi. duş başlığı farklı bi noktaya alındı. hayır, eski duş başlığı kullanılmadı yenisi alındı çünkü eskisi paslanmıştı. ilkin geldim mecburiyetten duş almam gerekiyordu sıcak sudan resmen pas kokusu tadını alıyodu vücudum. taş toprak yığınını delerek banyoyaya ulaşıyodum. bahçeden girişte de bi tane alaturka tuvalet yaptırmışlar vakti zamanında. orada da çeşme yok. bahçede akan sebilden kova kova su taşıyarak kakamızı yapıyoduk. zaten 2 hafta boyunca inşaat işçileri bahçede, banyoda, mutfakta tadilatla uğrşaıp durdular. sinirden deliye döndüğüm oldu. "artık bitsin şu olay, evimde kimseyi görmek istemiyorummm!" diye isyan ettim bikaç kez.

geldik eve. çamaşır makinası almışlar fakat kurulumunu yaptırmamışlar. ne su borusu çekilmiş, ne de gider borusu. bi lavabo var koca mutfakta, bulaşık mı sığacak ellerim mi belli değil. mutfaktan banyo kısmına bi delik delmişler, o kısım tam perişanlık. Allahtan biz gelmeden, banyo ile mutfak arasını duvar örmüşler akşamları evin içinde yeller esmiyor. e bu evde örümceğin de, akrebin de olması gayet normal değil mi?

ev eşyalı kiralandı sözde. bizden önce evde 5 adet Ağrılı inşaat işçisi kalmış. o çekyatarın, halıların neden koktuğu ve o kadar pis olduğunu o zaman anladım. düşünsene 5 erkek.. arada bi temizlikçi kadın temizliğe geliyomuş falan.. biz taşınmadan 2 ay öncesinde ev sahibi evi bodrum kattan yükseltiyo, tadilat yaptırıyo eve. duvarlar, kapılar, yerler yenileniyo işte. mutfağa da hazır mutfak alınıp kuruluyo. o hazır mutfak gerçekten hazır. gidip beğenp alıyosu yani ölçü falan hiç mühim değil, getirip kendi ellerinle vidalayıp çiviliyosun al sana hazır mutfak. ve bu mutfağın tezgah kısmı da mobilyadan. su alıyo. üzerinde yemek yapamıyosun. domates doğrayamıyosun. su damlasa hemen kurulamalısın ki mobilya şişmesin. bunu bile yapmamışlar düşün sen. hala da bu şekilde mutfak. mutfakta yemek yapmak ya da bulaşık yıkamak tam bi işkence yani benim için. 

son Türkiye seyahatimde resmen o Japon pazarlarını talan ettim. daha geçen gün kargo ile geldi o şeyler. mutfak önlüğü bile bulamadım burda. gardrop için düzenleyici, banyodaki sahanlık için halı, giderleri kapatmak için o çiçekli şeylerden, askı, bembeyaz kireçle boyalı yatak odası için duvar çıkartması,2 adet çelik tencere, boy boy borcam, kepçe takımları, fotoğraf çerçevesi, yumurta yemek için o bardak gibi kaplardan, ev terliği, tül, güneşlik, sandalye için minderler ve kılıflar... ev biraz bişeye benzemeye başladı.

salon ve yatak odasında doğalgaz sobası var. mutfak devasa olduğundan ve ısıtması olmadığından buz gibi oluyo bazen. bi yemek yapıyorum her taraf buhar oluyo. kapı ve pencere camlarından buhar damlacıkları akıyo. banyo desen buzhane bazen klozete oturaya çekiniyorum. bir, akrep böcek falan gelip götümü ısırır mı korusundan, iki ıyyy şimdi klozet buz gibidir ağzını öpeyim gerçeğinden. hep buz gibi. oturunca içim ürperiyo her dafasında. doğalgazla ısınan bi kazan var banyoda. kocaman bişey. o hep kısıkta yanıyo. mutfağa da sıcak su gelmiş oluyo böylelikle. duş alırken banyo o kadar buhar oluyo ki, 1 metreden sonrasını görmem mümkün olmuyo. su kaynar, banyo buz gibi. 2. dakkadan sonra ısındığını hisediyosun. banyonun tek güzelliği bu. yalnız klozet ve banyo aynı yerde olduğundan, duş aldığında tüm banyo ıslanıyo, haydi başlıyorum duşum bitince banyoyu yıkamaya, çekçeklemeye. kendimi teselli ediyorum sonra, iyi işte banyo temizlenmiş oluyo sık sık diye. :P 

mutfaktaki aygaz 3 gözlü. şu eski tip ocaklardan işte. beyaz. ortadaki en küçük göz çalışmıyo. büyük ve orta göz kullanılabiliyo. başka bişey pişrimek istesen sıraya koyman gerekiyo. bazen soğuktan çorbanın ılıdığını görüyorum, tekrar ısıtıyorum çünkü ben çorbayı ılık bile içemem. eve set üstü alacaklarını söyledi ev sahibi hala alıyolar. pasta, börek, çörek yapacak bi fırınım da yok henüz benim. bazen canım poğaça istiyo, ya da milföy hamuruyla bi börek falan yapamıyorum. zaten pazarda satılan sebze meyveler de hep aynı. türkiye kadar çeşitliliği bulman imkansız. 

buzdolabı desen yüzyıllık. tek gözlü arçelik marka buzdolaplarından. deli gibi soğutuyo. zaten mutfak soğuk oluyo, bazen muzun içini donmuş olarak buluyorum. bi süre sıcak odada tabakta bekletip öyle yiyorum. yemekler 4 gün mutfak masasında bozulmadan kalabilir rahatlıkla. 

kapı kilitleri çelik değil, salonunki hemen kırıldı. allahtan burda hırsızlık gasp olayları yok. Türkiye'de böyle bi kapı ile geceleri gözlerimi kapayamazdım. akşamları hava deli gibi kirli olmaya başladı. doğalgaz zengini bi ülkede bu hava kirliğinin sebebini ben bulamadım. ya bizim sokaktakiler bizim gibi fakir, hatta onlar daha doğalgaz hattı bile çektiremediler evlerine ve evde kömür tezek falan yakıyolar. ya da bilmiyorum. 

sanki evi temizle temizle işe yaramıyo. hala bi taraflar pis gibi hissediyorum. utanmasam hergün çamaşır makinasını açacağım. bazen tv izlerken ya da laptopun başındayken şak diye elektrikler kesilio. yarım saat kadar sonra geliyo. bazen hergün tekrarlanıyo bu olay. akım dengeleyici bi alet var televizyonun yanında, çünkü bazen alçalıyo, yükseliyo. elektrikli aletlere zarar vermesin diye almışlar. mantıklı tabii. 

ev sahibi kışın burası çok soğuk olacağından dolayı banyoya böyle minik memeleri olan doğalgazla çalışan bi ısıtma sistemi yapacağını söyledi. yerden yapılacak bişey. ben şahsen taraftar değilim, ayağımız takılır dedim, bi de ıslanır o, bence yapmayın. adam illa yapacak, üşürsünüz kışın falan. 

Tüm yazdıklarımın üzerine ben bi wc yapayım. arada sana maruzatımı yine anlatırım. pufff! :(






5 yorum:

MeLLy dedi ki...

Kolay gelsin... Zor bu tadilat işleri yaa.. :-/

Heidi dedi ki...

teşekkür ederim. eski bi evin tadilatı ise hiç bitmiyo. benim tapulu evim olsa gam yemicem ama.. :(

MeLLy dedi ki...

evet yaa, şu kiralık evin masrafını kiracının üstlenmesi de ne b*ktan bir şeymiş... insanın içine oturur valla! :/

Heidi dedi ki...

önceki yazıları okudun mu bilmiyorum Melly, Nahciva'dayım yaklaşık 2 aydır ve burada düzen çok başka. Senin hakkın dediğin şeyi burda savunamamak.. bu insanın içine oturan.

MeLLy dedi ki...

Çok kötü bi durum gerçekten... :/